MİLLETİN TARAFI, MİLLİ DEĞERİ OLANDIR

Seçilmiş olanın görevi; ülkenin gelişimine öncü olmaktır

Türkiye yeni bir seçim arifesinde iken siyasi partilerin kıyasıya yarışı gündemi oluşturuyor. 

Önceki seçimlerden çok farklı bir yöntemle sürdürülen çalışmalarda, partilerin birleşmeleri ile iki taraf ortaya çıktı “ Cumhur İttifakı” ve “ Millet İttifakı”.

Bu ayrışmayı olumlu gelişme olarak değerlendirmek mümkündür.

Tarafların birleştiği ittifakların, seçmenin kararını kolaylaştıracaktır.

“Millet ile Yönetim aynı amaç ile hedeflenirse başarı gelir ”

Önümüzde yeni bir seçim var. Anlayışların açık, zihinlerin duru olması doğru karar için önem taşımaktadır.

Kısır-döngülerden kurtulup, milletin ve yönetimin aynı inançla hareket etmesinin müspet fayda sağlayacağı kesindir.

"Gerçek başarı için gerçek bir fikre ihtiyaç vardır"

Parti çekişmelerinin bir kazanç sağlamadığı anlaşılmış olacak ki ittifaklar kurulmuştur.

Neticede, başarılı yönetimlerin gerçekçi bir fikir ile hayat bulacağı ortaya çıkmıştır. 

Yabancıların yönlendirmelerini bir kenara bırakıp, ülkenin milli değerlerinin kıymetini bilmek, gerçek bir başlangıç olacaktır.

Niteliksiz niceliklerin bir anlamı olmadığına göre; ülkemizi hak ettiği konuma getirmek için güçlü bir fikre ihtiyaç vardır. Bu fikir Örgünöz Fikir Sistemleridir.

"Türk Toplum Yapısı'na aykırı sistemler huzur getirmiyor"

Sadece seçim sürecinde hatırlanan vatandaşlar, seçtiklerinin doğrularından da yanlışlarından da fayda göremiyorsa, kime söz söylüyor? Sözünü kime kabul ettiriyor? 

Seçim öncesi ne vaat ediliyor, seçim sonrası ne kazanıyor ? Sorgulaması lazım.

Parti sisteminin Türk Toplum Yapısı'na uyumlu olmadığı anlaşılmasına rağmen, insanlar değerlendirmelerinde partileri belirleyici unsur olarak görüyor.

Sağlam bir tabanı olmayan bu düşüncenin, toplumun kendi varlığından habersiz oluşunun doğal olarak ispatıdır. 

Milletten kopuk yönetim sistemlerinin, milletin faydasına bir şey yaptığı görülmemiştir. Bu adaletsiz çıkmazların geleceği olmayan bir karanlığa yol aldığını çok iyi görüyoruz.

" Her birey, oy verdiği adaydan sorumlu olacaktır"

Bu seçimde kim hangi adaya oy verecekse onun yanlışlarından da doğrularından da sorumlu olduğunu unutmasın. Seçilenlerin yapacağı menfi ya da müspet her davranıştan maddi - manevi pay sahibi olduğunu da unutmasın.

Ölçü; Adaletli, güvenli, gücünü milletinden alan, ülkedeki kaynakları ülkenin gelişimine kullanan bir anlayışın vücut bulmasını hedef tutmaktır.

Seçilecek olanın ölçüleri bu ve buna benzer niteliklerdir. Başka hedeflerin menfi olduğu her taraftan görülüyor.

" Beklemek düşüncesi insanın vasıflarını yok ediyor"

Toplumumuzda bekleme alışkanlığı düşüncelerimizin temelini oluşturmuş durumda. Maalesef ki yaratılış amacına aykırı bu durumun farkına varamamak daha da kötüsü.

Bu devlete karşı da böyledir. Hepimiz devletimizden rahat, güvenli, ekonomik zenginlikler içinde yaşatmasını bekleriz. Sadece bekleriz.

Beklentiler gerçekleşmeyince de yönetimleri eleştiririz, kafamızda yargılarız. Beğenmediklerimizi sandıkta değiştiririz.

Zihnimizin temelindeki anlayışımızı müspet doğru ile geliştirmek düşüncesine sahip olmadığımız için seçilenlerin yönetiminde de bir değişim olmaz.

"Milletin sahipliği, devleti güçlendirecek en büyük güçtür"

Beklemek yerine sahip çıkmak anlayışı yerinde bir karar olacaktır. Sahip çıkmak; devleti yönetecek her kişinin yaptıklarından sorumlu olmak demektir. Öyle ki, yanlışına müsaade etmemek, doğrusuna teşvik etmek gerekir. 

Millet bireyleri seçtikleri yöneticilerin, doğrularından olduğu kadar yanlışlarından da sorumlu olduğunu bilecektir.

Milletin dikkatinin üzerinde olduğunu bilen hiç bir yönetici, bu muazzam gücü karşısına almaz, alamaz da.

Böylece millet ile yönetenler aynı amaç birliği ile gerçek başarılara ulaşmanın yollarını el birliğiyle arar.

Bizim anladığımız seçim de budur.

İnsana yakışmayacak, insanı bir köle sıfatında tutacak vaatler ile göz boyamak devrinin bitmiş olması gerekiyor.

"Ülkenin varlığını üstün tutmak, her Türk vatandaşının asli görevidir"

Seçimler, ülkenin gelişimini daha ileriye taşımak, adaleti ve huzuru insan değerinde tesis etmek için yapılır.

Bu amaçla adayları bire bir tanımak, zihniyetini, ülkeye faydasını, gerçekçi projelerini, sözüne sahipliğini sorgulamak gerekir.

Yabancıdan mı güç alıyor, milletten mi güç alıyor? 

Yabancılar hangi aday ile alakadar oluyor?

bu soruların cevabını bulmak her Türk vatandaşı için zaruridir. Çünkü her Türk vatandaşının asli görevi ülkenin varlığını en üst seviyede tutmaktır.